BEL VE BOYUN FITIĞI TÜRK İNSANININ KADERİ Mİ?

Toplumda spor yapma bilincinin yerleşmemiş olması,teknolojinin her geçen gün insan hizmetine sunduğu yeni bir aletle gelen rahatlık ve sonunda ortaya çıkan hareketten yoksun bedenler… Egzersiz yapmayan bedenlerin en küçük ani bir hareketi sonucunda,özellikle vücudun en hareketli bölgelerinden olan bel ve boyun da ortaya çıkan ağrı ve sızılar hayatı yaşanılmaz kılmaktadır.

Toplumumuz neden çok fazla bel ağrısı çekiyor?

Türk insanının beyni ile vücudu birbirine pek fazla uymuyor.Türk insanı çok ataktır,çalışkandır, fakat vücudu tembeldir.Birisi bir şey kaldırmaya çalışsa,hemen öbürü ’aman dur bekle’ deyip arkasından destek vermeye çalışıyor.

Beyin komutu veriyor fakat vücut ona hazırlıklı olmadığı için bu tür problemler ortaya çıkabiliyor.Bunun en büyük sebebi ise insanımızda spor yapma alışkanlığının olmaması.Spor yapma alışkanlığı olmayan insan,kilo alıyor.Bel ve boyun fıtıklarının en büyük sebebi de,bir kişinin normalden fazla kilo alması ve hareketsiz kalması.

Spor yapmakla bel fıtığı arasında nasıl bir ilişki var?

Spor yapılmadığı takdirde,bel kasları güçsüz ve yağlı oluyor.Güçsüz ve yağlı kasla ani bir hareket yapıldığında,kemiğin arasında yer alan ve esnemeyi sağlayan disklerden küçük baloncuklar çıkıyor ve bu baloncuklara da fıtık deniyor.Bu baloncukların sinirlere baskı yapması sonucunda ağrı,uyuşukluk,güç kaybı gibi problemler ortaya çıkıyor.

Bel fıtığı rahatsızlığı olanların başvuracağı yer neresidir?

Bir kişi vücudunu bir yere çarpmadığı darbe almadığı sürece başvuracağı ilk yer fizik tedavi uzmanlarıdır.Fizik tedavi uzmanı eğer tedavi sonucunda bundan sonuç alamıyorsa,o zaman hastayı bir beyin cerrahına yönlendirir.Bir yere çarpma varsa gidilecek yer ise ortopedi uzmanı dır.

En kötüsü ise, tedavi için ’bel çekenlere’ bel bağlanması… Bel ve boyun fıtığında toplumun yanlış yönlendirildiğini görüyoruz. Bel ve boyun fıtığı olanların ilk olarak ameliyat olma yolunu ve tedavi adı altında bel çekenleri tercih etmesi sakıncalıdır.

Bel ve boyun fıtığının çözümü ameliyat mı?

Gelişmiş ülkelere baktığımızda, ameliyat yapılma oranı % 0.5 -1 arası. Türkiye’de ise bu oran,yüzde 60. Ayrıca, aynı kişinin ameliyattan sonra aynı nedenle tekrar ameliyat olma olasılığı da yüzde 60 civarında. Toplumda o kadar çok ameliyat yapılıyor ki, bel fıtığı olan hasta bize ameliyat olma isteği ile geliyor. Biz hastamıza,ameliyatın en son plan da tercih edilmesi gerektiğini anlatmaya çalışıyoruz.

Diyelim ki, bir kişinin bacağı kırıldı. Biz bu bacağı alçıya aldığımızda alçı kırığı dikmiyor. Sadece bacağı hareketsiz kılıyor. Kaynamayı sağlayan ise vücudun kendisi. Bel fıtığını da buna benzetebiliriz. İçeride fıtık olan bölgedeki disk yırtığında veya açıldığında, vücut onu tamir edebilir.

Bu noktada fizik tedavi mi uygulanıyor?

Biz fizik tedavi ile, fıtığın iyileşmesi için gerekli ortamı hazırlıyoruz. Çok ağır bir bel fıtığı geçirmiş bir kişi 2 ay boyunca hareketsiz olarak yatarsa, iyileşme kendiliğinden sağlanır. Çünkü vücut gerekli tamiratı kendisi yapar. Bizim fizik tedavi ile yaptığımız ise, çeşitli aletlerle bu rahatsızlığın giderilmesi için gerekli ortamı sağlayarak iyileşme süresini azaltmak. Esasında tedaviyi yapan insanın kendisi.

Fizik tedavi cihazları hepsi aynı etkide mi?
Piyasada satılan fizik tedavi aletlerinin olumlu etkileri oluyor mu?

Piyasada bu konuda istismara açık çok alet var. Bir de her yerde ‘bel Çekilir ‘ diye yazan çekiciler, çıkıkçılar falan var. Bu olay, arz talep meselesi aslında. Toplumda çok fazla bel ve boyun fıtığı rahatsızlığı olunca. İnsanların gözü parayı falan görmüyor ve piyasada bu işi yapan insanlara fırsatlar doğuyor ne yazık ki. Piyasada satılan cihazlarla bu iş olmaz.

Fizik tedavi merkezinde kullandığımız bazı aletlerin fiyatı 40 bin euro. Diğer taraftan piyasada 100-200 dolara satılan cihazlar var. Bunlar sadece rahatsızlığın olduğu bölgeyi ısıtarak kısa süreli bir rahatlama sağlarlar. Tedavi edici bir özelliği yoktur.

Fizik tedavi uygulanmasının ardından hemen iyileşme sağlanıyor mu ?

Biz hastayı tedavi etmeden önce, onunla tedavisi ile ilgili pazarlık yapıyoruz. Bu hastayı iyileşeceğine inandırmak yönünde yapılan bir pazarlık. Tedavide iki önemli unsur var. Bunlardan yüzde kırklık kısmı bizim fizik tedaviyle yaptığımız tedavidir. Diğer yüzde altmışlık kısmında ise fizik tedaviden sonra hastanın yapacağı basit egzersizler gelir. Eğer bu egzersizler yapılmazsa, fizik tedavinin hiçbir önemi olmaz. Bir süre sonra yapacağı ters bir hareketle rahatsızlık nükseder. Buradaki amaç tüm vücudun ağırlık dengesini kaslarla birlikte yaymaktır. Bel fıtığı geçiren insanlarda, kaslar sürekli kasılı olduğu için gücünü kaybeder. Bu sebeple, kasların spor yaparak güçlendirilmesi gerekiyor.

Bel ve boyun fıtığı daha çok kimlerde görülür?

Daha çok masa başında çalışan insanlarda ve ev hanımlarında görülmektedir. Masa başında çalışan birisi yarım saat aynı pozisyonda çalıştıktan sonra birden ters bir hareket yapıyor ve daha sonra fıtık oluşabiliyor. Ev hanımları ise, ev işi yaparken çok hızlı hareket ediyorlar ve kendilerine pek dikkat etmiyorlar.

Dolabı, masayı, koltuğu yerinden çekerken ani bir ters hareket sonucunda fıtık oluşabilir.

Hastalara nasıl bir tedavi uyguluyoruz?

Bize çok ağrılı gelen hastaya ağrı kesici vermiyoruz. İlaçsız, gevşeterek, olayın köküne inerek bir tedavi uyguluyoruz. Halkımıza da ‘fizik tedavi alışkanlık yapar, kışın uygulanmaz, termalle beraber uygulanır, zarar verir, kemik erimesi yapar’ gibi inanışlar var. Bunların tamamı yanlıştır.

Uyguladığımız cihazların en önemlilerin den birisi SPİNE EX 2000 dir. Bu hiperekstansiyon yapan üç boyutlu titreşim veren en son teknolojik cihazdır.

Bunun dışın da MAGNETOTERAPİ en önemli tedavi ajanımızdır.

Tedavi yaklaşık olarak ne kadar sürüyor?

10 günden başlayıp 20 güne kadar süren tedavi süreleri oluyor. Bu, hastanın durumuna göre değişiyor. Biz ortalama olarak 10-15 gün arası sürecek bir tedavi uyguluyoruz. Fakat bizim için bir hastanın bize bağımlılık süresi 2 aydır. 10-15 gün tedaviyi veririz. 15 gün sonra tekrar kontrole çağırırız. 2 ay süresince hastayı sürekli eğitime tabi tutarız. Hasta sürekli olarak verdiğimiz egzersizleri yapar.

Fizik tedavinin ardından hastalık tekrarlar mı? Ters bir hareket yapıldığı taktirde nüksetme durumu olabilir. Fakat fıtık ameliyatı yapıldığında, insan vücudunun ana direğinde tahribat yapılıyor, ağırlık dengeleri değişiyor. Ağırlık dengesinin değişmesi, başka disklerde fıtık olma ihtimalini doğuruyor. O nedenle ameliyat olmaksızın rahatsızlığın tekrarlanması daha avantajlı. Bir de, kişiye göre değişir ama fizik tedavi olmuş birinde daha az tekrarlar, ameliyat olmuş bir kişide tekrarlama şansı çok daha hızlıdır.

Fizik tedavide kaplıcaları öneriyor musunuz?

Bel ve boyun fıtıklarında kaplıcaları önermiyoruz. Daha çok kireçlenmelerde, cilt rahatsızlıklarında, kaslarla ilgili sertleşmelerde kaplıca önerilebilir. Bel ve boyun fıtığında kaplıca gibi sıcak bir ortamda gevşeme oluyor, daha sonra soğuğa çıkıldığında kastaki uyarı sürekli devam ettiği için daha kötü olabiliyor. Bel fıtığı hastaları önce tedavi olup sonra hekimin tavsiyesi doğrultusunda kaplıcaya gitmeli.

Bel fıtığından korunmanın yolu nedir?

Her insan hayatında özellikle yirmi yaşından sonra en azından bir saatini spora ayırmalı. Hayatımızı kolaylaştırmak için yaptığımız araç ve gereçler, sağlığımızı bozuyor. Bizi tembelliğe alıştırmasının yanı sıra, televizyonun cep telefonundan etkilenmesi gibi vücudumuzda bunlardan etkileniyor, sinir sistemimiz bozuluyor. Bunlarda bireyde stres, depresyon, çabuk yorulma, unutkanlık damar hastalıkları gibi rahatsızlıklara neden oluyor.

Korunmanın en iyi yolu yüzmektir. Bunun yanı sıra spor, fazla kilo almamak ve düzenli yürüyüşlerdir.